Ahmet Yenilmez
Son yazımın başlığı, ‘’Telaşa mahal yok’’ olmuştu!
Bu başlık öylesine laf olsun diye yazılmadı, zira Orduluyum, bu sebepten de solu çok iyi tanır ve bilirim!
31 Mart 2019, İstanbul seçim sonuçları, 100 yıl öncesi Lozan görüşmelerinde masada bulunduğumuz halin adeta aynısı!
Neden mi?
Dört bin yıllık Türk tarihinde ilk kez yaşanan 15 Temmuz ihanetinin adının doğru konulmasından tutunuz da insanımıza layıkıyla anlatılması, idrak edilmesi konusunda, kendimi parçaladım!
‘’Ne olur buna başarısız darbe girişimi demeyin, gün gelir, tıpkı Talat Aydemir olayındaki gibi iş başka bir boyut alır’’ diyerek yırtınmamı işte, bugün İstanbul’da seçim sonrası yaşananlar haklı çıkarmıştır!
Siz hiç, kurultayı bitmemiş bir genel başkanın ya da meclisten güvenoyu almamış bir başbakanın Anıtkabir’e gittiğine şahit oldunuz mu?
Bugün, İstanbul seçim sonuçları için yasal bir hak olan itiraz hakkının kullanılmasına tahammül edilemeyip, seçimin kesin sonuçları ilan edilmeden, alelacele Anıtkabir’e gidip, Anıtkabir defterine ‘’İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’’ kaydının düşülmesi planlı bir stratejinin neticesinden başka ne olabilir?
15 Temmuz başarısız darbe girişiminin sloganını hatırlayınız, ‘’Yurtta sulh cihanda sulh’’!
Şimdi, İP Genel Başkanı Akşener’in, ‘’15’inde başbakanım’’ demesini ve Kılıçdaroğlu’nun genel başkan oluşunu yan yana getirin, bu ülkede dört buçuk yıl seçim olmayacağını da üstüne katın ve resme bu pencereden bakın bakalım ne göreceksiniz?
Evet, İstanbul düşerse Suriye, Irak düşecektir!
Hatta…
Demeye dilim varmasa da demeliyim ve bu süreci tıpkı Lozan’da masadaki sabırla, cesaretle götürmemiz gerektiğini de unutmadan!
Buradan tekrar tekrar avazım çıktığı kadar haykırmak istiyorum ki, “İmamoğlu çok iyi hazırlanmış, allanmış pullanmış alana sürülmüş birisidir, 15 Temmuz sürecinin son “Truva Atı”dır!
Daha seçim sonuçları kesinleşmeden Anıtkabir’e gitmesi, Anıtkabir defterine ‘’İstanbul Büyükşehir Başkanı’’ ibaresini kayda geçirmesi bir planın, bir stratejinin devamıdır!
Gezi olaylarının baş aktörleri, FETÖ planlamasının siyasi figürleri son İstanbul seçimlerinde bir araya getirilmiştir!
Bakınız, CHP’nin İstanbul belediye meclis adaylarına...
Bakınız, İP’ in İstanbul ilçe belediye başkan adaylarına...
Gezi olaylarının başrol oyuncuları, şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi oldular!
Kazanamayan başkan adayları da, üç aydır seçim propagandası adı altında alanda süreci hazırladılar!
Sosyal medyada şu günlerde, dün Gezi Parkı olaylarında başrol oynayanlar, bakınız neler paylaşmakta?
İtiraz süreci sonunda yanlışlıklar, hileler düzeltildiğinde alanlarda bakalım kimler olacak, asıl bu duruma hazırlıklı olunmalıdır!
Ferasetle ve cesaretle!
Bendeniz aslında bugün, ‘’Telaşa mahal yok’’ yazımın devamını yazacaktım, özellikle de bundan tam 22 yıl önce ebediyete yolculadığımız merhum Başbuğ Alparslan Türkeş’in sözlerinden örnekler vererek, ama bir başka güne bıraktım.
Mekanın cennet olsun büyük insan!